|
43/43 |
Henüz bu şiir için konu belirlenmemiş. Bu yüzden benzer konulu şiirler listelenemiyor.
Konusunu EKLE
|
|
Yalan Olmasın!..
Dağda, bayırda geçti ömrüm...
Alnım sert çizgilere mecbur!
Uçurum kenarlarında ıslıkladım yalnızlığı
Kartal süzülüşünce mağrur!
Kayanın bağrından fışıkırıp çıkan,
Kavruk bir çam fidanı titremesinde inat!
Ulu köknarların duldasında,
Kurtlarla paylaştım bir avuç azığımı...
Karları üstüme örtüp uyudum
Yıldız yıldız gökyüzünü seyrederek!
Belki denize ulaşacaktım giderek...
Bir adım öte düşen yıldırımlarla
Kütük yığınlarının arasında yonga gibi,
Deli taylar gibi sıçradım!
En hercai menekşeleri seyrederken
Cıvık değildi bakışlarım
Sayısız kırık kuş kanadı sardım,
Körpe kuzuları okşarken bile
Yalakalanmadı ellerim!
Gözlerim kapanırdı kendiliğinden,
Seher vakti bülbülleri dinlerken...
Yoktu bülbül gibi şakıyan dillerim amma;
Yine de yolumu gözlerdi çoban...
Yaban yaşadım, yaban!..
Daracık darlıklarda geçti ömrüm...
İki adım odalara bohçalanıp;
İliştirilmiş muhitler ve beton yığınları arasında
Sıkıştırılmış bir sürgündü hayat!
Saatlerce yürürdüm çoğu kez
Zaman eskimesin dolmuş kuyruklarında diye
Asfalt, kırma taş, toprak ve çamur...
Tanıdık zenginiydi ya ayakkabılarım,
Ben yoldaş yoksuluydum yine de!
Koskoca şehrin heryerinde
Aynı yalnızlıktaydım...
Orda başka, burda farklı olmadım
En cazibeli vitrinlerin önünde bile
Yutkunmadım!
Zamanı tükettim bugüne doğru
Razılık ve katlanmalarla geldim
Ümit etmekten hiç vazgeçmedim amma,
Olmayana da yırtınmadım...
Bir tas çorba, bir baş soğan
Yavan yaşadım, yavan!..
Düşde, hayalde geçti ömrüm...
Kıt-kaçamak bakışların vurduğu
"Bir gözleri ahuya zebun eyledi felek"
Avunmalarıydı sevdam
Endamı cız ettirirdi ya içimi,
"Tavşan dağa küsmüş, dağ nerden bilecek"
Hiç olmasa da hararetini hissettirecek kadar
Yakın ve yanaşık manzaralar
Sıcak sarılmaların titremesindeydim!
Karanlık gecenin kör duvarında,
Kor dudaklı yapışkan tebessümlerin
Göz kırpan seyrimesindeydim!
Kendi yazdığım mektuplar alırdım sevgiliden
Aşk dolu, hasret yüklü, vuslat kokan...
Cevaplar yazardım, ne cevaplardı!
Yürek burkan, gönül çalan, ten yakan...
Çöl seraplarında mecnun sayıklamasıydı sevdam
Ve mevsim sürekli hazan...
Yalan yaşadım, yalan!..
Yabandan memnunum, yavana razı
Lâkin yalan bitsin, sil onu gönül...
Bir doğup, bir batan Zuhal yıldızı
Sana bahşedilen en büyük ödül!
Yaban ol, yavan ol, yalan olmasın
Sonsuza yapayalnız yürüsen bile
Arkanda bıraktığın iz... kaybolmasın!
(01.06.1999)
Hünkar Dağlı
|
11 |
defa okundu |
1 |
defa tavsiye edildi |
0 |
defa yorumlandı |
0
|
üye antolojisine eklendi |
|
|
|
|
|
|
|
|