Kim Unutulan
gölgesinde sefaletin
yayılmaktaydı şehir dört bir yana bir solukta
insanlık denilen o eski varlık çok
çok ama çok yorgundu
bitap düşmüştü yenilmekten kıyasıya
pencereden dökerken sofrasının artığını sokağa kadın
düşünmekteydi sefil aklınca yemeğinin tadını
gezmekteydi velhasıl dünyevi sevdalar yeryüzünde
bir an bile olsa
kimse bakmıyordu gökyüzüne
yalvarmayı
küçülmeyi egemen kılmıştı sefalet
gülümsemeyi unutur gibiydi bizim adalet
niçin sormuyor ki kimse kendine
neden ortalıkta geziniyor soru çengelleri
niye sahiplerine takılmıyor
bitmiyor
ergenliğe özlemi içimde aşkın
tutkuyla
ölesiye kanıyor
burkuluyor karşımda iki ayağı kesik sevdan
oysa ki o
bağrında kışların
dicle kadar taşkın
yokluğuna üzülürken ben
gölgesi kayboluyor toprakta birer birer
mahzun ve de aç çocukların
değil mi ki onlar
kendileri yazarak tarihi
açacak kapısını tarihsiz çağın biner biner
seninle
unuturken yüzlerini dahi eski sevdalılarımın
kaybolup gidiyor izleri
adları
yüreğime kazınmışların
sormasa da beni
kucaklamış değil miydi sanki beni o kadın
unutulan kim
unutan nerede şimdi diye sorarsan gülüm
bak kalan yarısı daha silinmeden
karşında duruyor asla senin olmayacak acın
aylardan arapsaçı
günlerden kasım
(15 Şubat'98 - Aydın)
Murat A.Çiçek
www.intersiir.com <--- Şiir alemine geçit...
|