Düşenlere
ölüm dedikleri nedir dedik onlar ölmediler güneşe gömüldüler haykırdık sol yumruklar kalktı havaya sustuk bu ülkenin en has evlatlarıydı onlar kavga uğruna sevdayı unutmuştular vatan kurtulmadan yâr sevmek haramdır dediler kaç geceyi uykusuz kaç günü çalışarak geçirdiler merttiler fedakârdılar İNSANDILAR yemek yerine gecenin karanlığında kurşun yediler tertemiz alınlarına sürüklendi cesetleri kanları kurumadan hayvanlar çiğnedi bedenlerini soğumadan yüreğimize gömüldüler direnen kardelenler ... çaldılar mı ekmeğinizi deştiler mi kilerinizi ununuzu tuza mı kattılar kadınınıza kızınıza elleri bağlı sahip mi oldular göğsünüzde sigara mı söndürdüler askıya mı aldılar sizi köpek gibi küfür mü ettiler size koyun gibi güttüler mi dövdüler mi yalan mı söylediler arsızca ırkınız farklı diye aşağıladılar mı çaldılar mı ekmeğinizi deştiler mi kilerinizi ununuzu tuza mı kattılar postalın çamurlarını mı yalattılar ... ... lâyık mısınız onların onuruna alkışlarken elleriniz katilleri bilinçli misiniz yoksa düzenin sarhoşu musunuz ... bu ne karanlık gecedir şafak sökmüyor bütün çakallar ulumakta ve leş kargaları ölüm çağırmakta gün ne zor geliyor ne vurdumduymazsın sen Istanbul ne yiğitler düştü üstüne kanları suladı seni dağ gibi gövdeleri gömüldü sana ah Istanbul ağla ağla artık Istanbul (Mart'92 - Gümüşhane) - 24 Mart`a dair.-
Murat A.Çiçek



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...