Mekik
Yaşamışlar, görmüşler, parlak görüntülerde boy boy resimleri. En lüks baskılarda kalın, ince betikler ışıldar isimleri. Akıp gelir ağaçlardan altın da sürünür kokmuş diplerinde bir sinsi koyu gölge çamur dolu çukurların. Biz ne gittik, ne gördük, yaşamak dendi de... atıla fırlatıla bir sağa bir sola bir bodrum tezgâhının batık ekseninde dokunan nazlı kumaş, çol kumaş. Üçüncü hamurların pürtüklü damarları hangi kuşe? Duyulur çıt ettiği ansızın bir mekik sürülmüş yokuşa. Toplar ilerde bir alay. Açamadan bir gülü gönlünce ve gider, suyu verip de gider sinsi otlar, kızgın gök, has bahçe.
Behçet Necatigil



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...