Tanıklardan
Girdiler kapılardan
Girdiler pencerelerden
Mektuplardan kitaplardan telefonlardan
Girdiler kirlettiler ve gecemizi
Girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü
İşimize saygımızı
Ölümüze acımızı, sayrı yatağımızı
Özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı
Kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı
Gözgözelik, dizdizelik
Şu hancı dünyamızı
Girdiler, kirlettiler, insan onurumuzu
İnsan yüzü güzeldir
Çirkindi bunlarınki
İnsan yüzü sıcaktır
Soğuktu bunlarınki
Elleri el değildi
Eli andırıyordu
Gözleri göz gibiydi
Bakışsızdılar
Göğse benzer bir kafeste taşıdıkları
İçinde yürek yoktu
Kapıların arkasında emeklememiş
Beşiklere belenmemişlerdi karda tipide
Ev dediğin duvar kapı pencere
Saygıya gerek yoktu
Girdiler akşam sofralarında evlerimize
Yoksul sabah çaylarında girdiler
Girdiler öpüşürken kuytuda
Okşarken saçlarını çocuğumuzun
Avutmaya çalışırken acılımızı
Duyumsarken sevincini insan oluşumuzun
Girdiler bağlarken mektubumuzu
Dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın
Girdiler evlerimize
En ağrıtan yerinde bir özlem türküsünün
Bunalmış bir kahkahanın orta yerinde
Taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün
Ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta
Kağıttan kayıklar yüzdürürken geçmiş sularımızda
Uçurtmalar salarken umut göklerimize
kucaklarken dostlarımızı telefonlarda
Girdiler evlerimize
Çirkindiler
Korkaktılar
Yarınsızdılar
Geldiler itilerek
Girdiler irkilerek
Kararttılar gecemizi
Isırdılar karanlıkta
Kanattılar türkümüzü
Kırdılar çiçekli dallarımızı
Tükürdüler içine ekmeğimizin
Ağrıttılar ağrımızı
Ağrıttılar dünya dünya
Ağrıttılar vatan vatan
Ve çekip gittiler
Kanlı izler bırakarak
Göğümüzün merdivenlerinde
Yoktu yarınları onların
Çünkü onlar
Suç taşıyan sandık gibi
Karanlıktılar
Hasan Hüseyin Korkmazgil
www.intersiir.com <--- Şiir alemine geçit...
|