Susmamı Dinle
söz eğrisinde sözünü bulan ağrıyan harflerin ortaklığında sus ve susmamı dinle aklımın bir köşesi ölmüş çiçekler gibi sana uzanan gözlerin mezarlığı nasıl atarım nasihatini korkusuz düşman gibi içimdedir ruhumu her gece dolaştıran şey dallarına uçuk köpük yapışmış bir aşüfte kadın kokusu şehrin yalnızlığını dolanıyor her gece büyüdükçe kafasını sıkıyorlar insanın evlerin çatısına çarpıp düşen bir yavru serçe gibi yaşamak beni de boğuyor yarasalar güneşte şekersiz çay gibi tatlanıyorum yanık yüreğin kana bulanmış coşkunluğu oda arkadaşımın aklındaki çiviyi söke söke erittim bu dişleri intihar etme düşersin eline sarıp sarmala kalemi hatırlayışın kabul görsün konuşunca sanırım eşikte ışığını unutmuş bir sevgili dinle sabırsız kuşlar gibi düşüyorsun toprağa tokmağı kin tutar gibi tutma canıma kasteder beni uzağa düşürür ölüm kimseyi acıma boğmadım boğulmadım acısında kimsenin kimse birbirini anlamadı acı anlaşılmadı yakamda ıslak kalmasa bu heyecan korkarım bu güneş kanımı kaynatacak bir şehre at nefretini yorgun tut kıvraklığımı ayaklarıma savur parıldıyor yıldızlar kanıma girdiğinde sana acıların en tatlısını vermeye engeldir nefret taş kafeste sabrı büyüt ömrünce sus güneş kıpkırmızı batacak yine bir şairi şiirine gömdüler bugün
Mehmet Şamil Baş



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...