Göçmen Kuşun Vedası
1.
aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık
şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık
zamanın kollarında büyüyemeyen sürgün
göçmen kuş / ayrılığın hasretime dökülür
yandıkça ve yağdıkça gözüm puslu / kalb üzgün
deniz kırlangıcımsın anıların bendedir
bir sonbahar çiçeği gibi soldurma beni
göçebeyim göçmen kuş / benim dünyam sendedir
yalnızlık yola çıkıp sevdaya yandığında
hasretine susamış bir yâr gibi beklerim
kelebek dolu ruhum adını andığında
seyyahını özlemiş diyar gibi beklerim
sahrama yaprak döken hazan olma göçmen kuş
bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi
güneşi bulamadım yakamoz ağlarında
yanına al da ısıt titreyen sözlerimi
kanat çırp sırrımızın handesiz dağlarında
bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi
2.
şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin
gezgin benim içimde / ben içinde gezginin
gök / yüzümün sancısı kanayan yara mısın
duydum aşka inleyen nağmesini ömrümün
sen ıssız sefineden görünen kara mısın
sensizliğin göğünde sessizliği yaşadım
uzun lafın aşkıyım ve biten aşkın lafı
dokunmayın ağlarım yas tutuyor kanadım
hangi bir özlem böyle seni delice bekler
gözesine dilenen pınar gibi beklerim
bu güneşi ağlatan gelmeyişinmiş meğer
izlerinin çölünde yanar gibi beklerim
ardınsıra sevgime zindan olma göçmen kuş
sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak
ardında varlığımı serseri eden yollar
bulduğum her işaret ya dönemeç ya tuzak
uçurumuna vardı uzayıp giden yollar
sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak
3.
derviş olsam da gece sana yıldız toplasam
aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam
denize kırağılar düşmemişti ki henüz
göçtün gittin sürüne yavru kırlangıç gibi
kaç bahar sonra düşer can evime yönünüz
yaz güneşi girince evine bir baharın
binbir aşk masalında bulur muyum ben seni
doğar mı hiçbir daha kanatlarında yarın
acıları saklayan ayrılıklara küstüm
çiçekleri büyüyen bahar gibi beklerim
gittikçe boğsa beni hançeremde bir düğüm
yolunu kâh gülerek kâh ar gibi beklerim
dakika yudumlayan zaman olma göçmen kuş
bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye
ben seni sonbaharda serzenişle tanırım
susmak bilmez bir ağıt kaldı senden geriye
ay diyorum sadece dilimde ismin yarım
bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye
4.
hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü
açtı da karanfilim ellerinde üşüdü
dökülen her sağnağın rafından düştü melâl
kanadın çalılara takıldı göçmen kuşum
hüzünbaz gençliğimi bulmuş yine hoşça kal
zambaklar üşüse de kırağı yine yakar
azade leyl-ü nehar iğreti yazgısında
boyun bükmüş mateme ayrılığında bahar
göçebeyim göçmen kuş göçebesin göçebe
gölgeni yıllar yılı nigâr gibi beklerim
zihnim en cüretkar sitemlerine gebe
buluta pusu kuran rüzgar gibi beklerim
hayallerimi alıp kaçan olma göçmen kuş
düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor
tavan aralarında kayboluyor sevincim
ellerimde bir kızın avuçları üşüyor
ayrılık çıkmazında çırpınıyor bilincim
düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor
5.
içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın
ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın
meçhule giden aşkı beklese de limanım
sen kıyı hilalinde fenerin yıldızısın
yosun tutarken taka'm can çekişir zamanım
hayat seninle başlar seninle biter madem
rüzgar inmiş kıyıma köpük vurma ey deniz
göçmen kuşun vedası derdi eylüle dedem
vefa sana her sözüm feveranım ve yâdım
izbesine dövünen vakar gibi beklerim
susturulmaz bir dille duyulmazsa feryadım
şiir olup kalbine akar gibi beklerim
yine aşk dergahımda viran olma göçmen kuş
ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü
davetimi taşırken yanık uçlu papirüs
beni sevgin ağlattı / seni sevgim göçürdü
hazin bir göç zamanı çöller aşka niye küs
ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü
6.
sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür
resmini taşısa da dağında öldü ömür
yüreğine açılan penceremde bir sancı
özgürlük mü istiyor ölüme mi koşuyor
ah yutkunamıyorum hançeremde bir acı
hangi bir ayılığın kapısından girmişim
üç beş satır yeter mi her aşkı söndürmeye
elveda türküsüyle dokunmazken ibrişim
sahici duygularım tükense yavaş yavaş
umudu kamçılanan ısrar gibi beklerim
yine yalnızlığımı etme bana arkadaş
yıllardır dönülmeyen karar gibi beklerim
içimdeki dünyaya nâdân olma göçmen kuş
kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı
yanarım da derdimi kimseye söyleyemem
yaşamın diğer adı ayrı düşmek aşkı mı
veda vurma kıyıma hüznümü gizleyemem
kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı
7.
ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın
gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın
elimden düştü kalem sırrı ifşada kağıt
çifte minarelerde çifte hüzün saklıymış
dağa çöküyor gibi kondu bağrıma ağıt
neden ey yedi iklim yaz sonu üşür yüzün
yorgun bir yürek gibi uçuşurken kuşların
dolaştı dolaştı da eylülle geldi hüzün
gözlerimden uçtuğun ayrılıkla süslenip
bir martı çığlığında koşar gibi beklerim
kanat sesini çalan kaldırımda tükenip
yaşamak hevesiyle yaşar gibi beklerim
nerdesin bilmiyorum yaban olma göçmen kuş
çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım
bana aşk kevserinden gülüşlerimi verin
gözlerimdeki ferin kanayan yaşamıyım
dualarım umudum gökyüzü kadar derin
çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım
8.
bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında
adresini bulayım her gülün yaprağında
aşk seninde kapını bir gün çalacak desen
mısralarda aşkın var cümlelerde hayatın
kalbimde bir elveda / bir yanardağ gibi sen
kaç seveni ağlar ki ardından sevgilinin
mevsimler yas tutmayı hediye etti bana
gözyaşı çiselendi melül mahzun nazenin
bir ebem kuşağıyla süsleyeceksen beni
yağmuruna susayan gülzar gibi beklerim
gizemli bir elveda alsa elimden seni
ölüsünü gözleyen mezar gibi beklerim
masmavi gökyüzüme duman olma göçmen kuş
güneşlerim silindi yangınlardan dönerken
yetişemedim göçmen yetişemedim sana
göçüyorken ışıyan gözlerden erken erken
ağlayık yüreğimden yalnızlık kaldı bana
güneşlerim silindi yangınlardan dönerken
9.
sana yazılan şiir hep sana okunuyor
bana sadece senin gidişin dokunuyor
adına ne demeli yarıda kalan düşün
dallar aşkın kalbine güzden yuva yapınca
göçmen kuş vedasını sevdalara not düşün
ah eylülün çiçeği seni arayacağım
hasret kalırsam eğer sevincinin yüzüne
eylülde gittin dite susup ağlayacağım
ben aşka düşen şair / dönüp dolaşıp yine
şu gönlümü bin kere dağlar gibi beklerim
sabrın en güzelinden güller sunup sevgine
sevdiğini kaybedip ağlar gibi beklerim
sen gelmeyi isteyip bîcan olma göçmen kuş
doğmayacak günlerin korkusunda bul beni
yüzümde figanımın yankıları olmasın
bitmeyen gecelerin uykusunda bul beni
düşümden arda kalan gündüzümde solmasın
doğmayacak günlerin korkusunda bul beni
10.
aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık
şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık
şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin
gezgin benim içimde / ben içinde gezginin
derviş olsam da gece sana yıldız toplasam
aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam
hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü
açtı da karanfilim ellerinde üşüdü
içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın
ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın
sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür
resmini taşısa da dağında öldü ömür
ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın
gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın
bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında
adresini bulayım her gülün yaprağında
sana yazılan şiir hep sana okunuyor
bana sadece senin gidişin dokunuyor
Mehmet Şamil Baş
www.intersiir.com <--- Şiir alemine geçit...
|