Çakır Gözlüm


Çakır gözlüm hiç çakmadın mı?
Hiç gözlerimin içini bakmadın mı?
El ettim, göz ettim, bakmadın mı?
Seni sevdiğimi, hala çakmadın mı?
 
Çeşme başından geçerken bakmadın mı?
O gün kalbimi bir ateş olup, yakmadın mı?
Senin için topladığım güleri koklamadın mı?
Eller görmesin diye koynunda saklamadın mı?
 
Çakır gözlüm, ne olur çaksaydın
Gelip bir kere içimi yarıp baksaydın
Görecektin kalbimin senin için çarptığını
Bel ki; o zaman anlardın, kalbimin paklığını
 
Gönderdiğim mektupları hiç açıp bakmadın mı?
Gönderdiğim o altın yüzükleri hiç takmadın mı?
Hasretinle için için eridiğimi hiç çakmadın mı?
Yoksa, çok seviyorum dememe hiç takmadın mı?
 
İlk baktığımda, o çakır gözlerini görmüştüm
O çakır gözlerinin hayranı ben olmuştum
O kumral saçlarını ellerimi ben sürmüştüm
Senin güzelliğini ilk ve tek ben görmüştüm
 
Kaç kez beklediğini, haber salmadın mı?
Kaç kez mektubunda sevdiğini yazmadın mı?
Kaç kez benimle buluşmak için kaçmadın mı?
Kaç kez sen benim başımı dertler açmadın mı?
 
Çakır gözlüm, çakır gözlüm, ah güzel gözlüm
Senin için yanıp, hiç sönmeyen bir közdüm
Yıllarca yollarını bekleyen kanlı iki gözdüm
Neredesin?. Gel artık, benim, çakır gözlüm
 
Hani?; bir ömür boyu beni bekleyecektin
Günleri gün, dertlerini dert ekleyecektin
Gece gündüz demeden yolumu bekleyecektin
Kim girdi senin kanını, söyle kıyayım canını
 
Her çakır gözlü gördüğümde, sen aklıma geliyorsun
Gece rüyalarıma, gündüz de hayallerime giriyorsun
Ahtımdır, eğer ki; bir daha evlenecek olursam
Senin gibi bir çakır gözlü bulursam alacağım
 
(14. 07. 2000)


Bayram Tunca


     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...