Ben Ruhi Bey Nasılım - IV
Bırakıp gidiyor anılarımı rüzgar Denize bırakılmış çöpler gibi Yol kenarlarında birikmiş gereksiz eşyalar gibi Geri veriyor ve çekip gidiyor usulca. Bulanık bir havuzun yanında buluyorum kendimi Bakımsız, taşları kırık bir havuzun yanında İçinden koyu yeşil bir çocuğun baktığı Çürümeye yüz tutmuş yaprak renginde Ağlaması yağmurlu bir sundurmaya benzeyen Kırık iskemleleri, çatlamış mermer masasıyla Yağmurlu bir sundurmaya Ve pencerelerde belli belirsiz bir kadın Pencerelerde ve her yanda. Bir çocukta bir kadın hayaleti mi Bir kadında bir çocuk hayaleti mi Yalnızca bir hayalet mi yoksa. (Nerdeyim Kelebeklerden dokunuşlar alan bir yaprak gibi inceyim Para bozduranların az çok bildiği Adres soranların gene bildiği Bir sokakta bir aşağı bir yukarı Saatlerce dolaşanların hemen hemen bildiği Amansız bir güceniğim. ) Geri getiriyor bunları rüzgar Geri getiriyor anılması kırmızı bir konağı da İniltili, hasta bir konağı da Çatısında baykuşların tünediği Birtakım iplerin düğümlendiği tahtaboşlarda Ve bütün konuşmaların tek bir cümlede toplanıp Suskunluğu bir anıt gibi yükselttiği Bir konağı ve konağın olanca görkemini Geri getiriyor rüzgar. (Konaksa yandı çoktan Tertemiz bir asfalt ezip geçti onu İyi biliyorum tertemiz bir asfalt Ezip geçti onu Kırmızı bir konak mezarı gölgesi bırakarak. ) Ve yıllar ve günler ve saatler ayarlandı Caddeler, işhanları kahveler ayarlandı Meyhaneler, genelevler Pasajlar, dar sokaklar, geçitler Soğuk biralar ayarlandı, soğuk her şey Ve bütün ilişkiler Birden yerini aldı. Ve her şey yetişti gene Sarı bir çarşambadan Kahverengi bir cumartesiye.
Edip Cansever



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...