Tufandan Önce
Üzerime binyıllar devrildi, bir mısradan uyandırıldım Kalbimdeki kelebek kervanları yolunu kaybetti Bin yıl demirin öyküsünde kanadım Herkes yoruldu yüzümde hurufî aşk aramaktan Kaç fersah sonra soluğu tükenen bıkkın korsanlar yoruldu Aradım, istatistiklerde cüretsiz rakamdım, kan içinde kaldım Yitirdi büyüsünü buğu peçem Bu daire de kapandı -ve ben yine- ben içinde kaldım İçimde sarı su yürürdü insan yüzlerinden Bir yolcu değildim Göğüs çeperlerimi parçalayan o göktaşının açtığı boşluktan firarî İflah olmaz bir kaçaktım yalnız Hiçliğin ısırdığı derin, kara oyuk diye gösterilirdi gövdem atlaslarda -Hiçistan'a veda! bir dahaki gelişimde zeytin dalı getireceğim sana -Bir dahaki gelişinde yolunu kaybetmiş gibi bir halin olmaz ki -Olmaz! gönderimde artık acemi bir yıkımın baltası salınmaz Ufkunu yıldızlara çivilemiş bir bekleyişin Ezgisi keder yüklü neyzeniydi sevincim Çatırdayan aynasının çatısında Sabırla ayıkladı yankısız kelimeleri Çığlık çığlığa koşuşan bir isyandı Yatak odalarının kapısında asılı kalmış Annesi naftalinledi onun sıkılganlığını Bir türlü gösteremeden soldurdukları kasırgasından Kuştüyü yastıklar yaptılar Erkinin bilinmez kıtalarını okşarken Mayın tedirginliğindeydi gülüşü İğneli haritasına hoyrat ordular saldılar Bakmayacağım aşınmış bir cinnetin repliklerini Tekrar tekrar tekrar mırıldanmaktan Dua gibi bir şey olacak yüzüm Okundukça ferahlatan Kırıldıkça çoğalan Bir şey olacak yüzüm Yine yatıracağım tabutumu sunağa Oradan sıçrayıp peşime takılanın Suçsuzluğu suçu olacak Sonumu kapı belledim Ardında yangın örtmüşler özsuyuma, bilmedim Eşiğe basma! yanarsın Eşikte durma! yanarsın Eşikten atla! yanarsın Tabutunsa senin bu azgın, zifirî çırpınış Çık ordan, bizde ölüler beyaz gömülür Geriye bakma, onlar kalsın yerinde Seyir defterleri incedir Çünkü ben hiç açık denizlerde martı görmemişimdir Saraya tutulan pusulanın Kumaşı buzul sevişmelerde dokunmuş rüyanın Teraziye tırabzandan çıkmaya çalışmanın Diyeti ödendi Boğazımı yırtmadan seyyah kalıntıları Kalbim kalp diye gösterilmeden meydanlarda Tufan ertesi suskunluğuna vakit bırakmadan Çözüldü göğün kuşağı Kıyamete fırlattığım köprüler sularla kaplanmadan Ağzında bir vidayla geri dönmeden bumerangım Yenildim Tanrım, yengimin mührüsün sen...
Ayhan Kurt



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...