Kelebek - II
denizkızı deniz adamı yer mi denizkızı ipeği düşün ve ipeksiliğini teninin kaç ipek böceği ömrü var kozamızda dokun hayata bir ucundan yar olduğunu bileceksin varlığını sevinin ve sevgilinin yaşamıyorsan yazamıyorsun Avcı, nasıl bir merak bu bir günlük ömrü çok mu gördün sen sevdin mi hiç avcı ağlamak nedir bilir misin yüreğine kanar bir kelebeğin içi damarlarında kanın kurudu mu avcı Canı, cananı bilir misin zor ve dar zamanları ömrün koşma peşimden iki kanat çırpınışı daha gün batımında bekle söz ölmeye gelirim birkez daha ya da yaşamaya belki bir denizülkede bir dolunay öyküsünü kara adamlarının beyaz öykülerinde birleşşin elllerin kenetlendik kelepçelerle bir ucundan sen tut sevinin bir ucum bahardalı bir uçdan bir uca serap çöller vahaya döndü önce sonra bir barajın yüksekliğinden suya kavuştu toprak zelzele... ve yeşil bir rüya, yeşil çiçek dalında yeşil yaprak bandırmadan tren gelir oysa benim feribota biner gözlerim bir farenin kuyruğunda biter egeliliğim ben marmaralıyım marmara, sevgilim ve kürek mahkumuyum, forsa! çek kürekleri. yanık buğday kokusu yere düşen bi damla kan gözyaşından kurumuş gözler bana sevdaları ver artık ağlamak istemiyor ellerim ellerim yanıyor şimdi. her gece özlemin ışığı camımda ellerimde bir düş hayat bulur kalem gözyaşımla ıslak dudaklarından gelen bir rüzgar kelimelerin sihri can yakar tesadüflerin kucağında büyüyüp yanmışım yanacağım kadar beni de getirecek seni getiren yollar bana pusulamda bir dişi kuşun bir dişi kemirir beynimi uç hadi beynimi de al yüreğim zaten gitti gideceği yere kadar köleliğini seviyorum ellerimin o eller ki seni yazar o eller ki seni dizer o eller ki seni çizer seni sevdiğim gibi ellerimi de seviyorum bitmedi ömrün, hey kelebek! hadi yaz...
Erkan Bal



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...