Lan Diyo' Fin Fin
kar tanelerinden birini beğeniyorum ağzım tipide gözümün akını takıyorum peşine işte kuşlara gökyüzü kondu taze ot görmüş eşek gibi sırıtıyorum, iyiyim buzlanmış beynim kendini Finlandiya'da sanıyor omurilik soğanıma zincir takıyorum aklım kayıyor eldivenimi teyzem ördü Topkapı - Fatih hattında kızağım var kıyağım her yerde kar var dün gece ablam kaçtı azraille kaçtı bir daha gelmeyecek geriye dönmeyecek, çıplak ayakla kaçtı kapının önündeki ayakkabılar onun, 37 numara uyarsa ayağınıza size vereyim siz giyin çok üşüyorum çok üşüyorum cehennemin dibine gidin diyerek camdan bakarken düşlerimin kapısını dedemin oğlu kırıyor bir anahtar darbesi ile babam diye söylemiyorum bak aslan gibi adamdır ha ama bir sorunu var kralı olduğu orman yandı " lan " diyo' " n'apıyo'sun orda fin fin " geometri kitabının arasına bir dilim kaşar peyniri gibi koyup gizlice okuduğum saralı dostum Dostoyevski düşüyor yere babam kulaklarımdan birini beğeniyor öbürünün içinde ablamın sesi çınlıyor kulak zarı örs üzengi salyangoz ve cayır cayır yanıyor kulağım kar yağmuru dansa kaldırmadan önce yaramazof yaramazof sönüyor ateş özürlü sobamız yoksulluk evimize kene gibi yapışmadan annemin elleri soğuktan yarılmadan önce küçük kardeşimle dünya atlasını yediğimiz gece karnımda Stockholmlanmış Sofya Tokyolanmış Londra komşu duvar radyosundan Sibelius dinliyorum fin fin ve kar tanesi gibi bakan Sibel'e rağmen amazon ormanı gözlü Özlem'i seviyorum ( evet ablacım her şey Helsinki eskisi gibi her şey gibi dünya gözümden Düştüyevski her şey eskisi gibi herkeste özlem var eskiye şiirime burada son verirken ben de gelirim belki bir ara gözlerinden öpmeye ) (Aşk ve Kuyrukluyıldız - 1997)
Akgün Akova



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...