Tutuklunun Günlüğü
/ salı gecesi / kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı'nda küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı gönlünde büyüttüğün o müthiş ünlem içindir ki seni kapattıkları öyle rezil o kadar çirkindir ki çıplak bir lamba mısın dört duvar içindeki ne lambası/söndürülen bütün ilk gençliğindir ki gözlerin zehirlense de suç sayarsın ağlamayı görülmez dev böceklerdir sanki büyülü duyargalar uçaksavar ışıldakları gökyüzünde bir yanlış arar tophane rıhtımı'nda acı acı gemiler kalkar hücreleri akşam olur haydut öfkeleri kaplar ezerim sanırsın vurursan tek bir yumrukta dünyayı duruşma arası ( o varsa kırılır buzlu camları kışın anlamı yoğunlaşır anlamsız bir yaşayışın gerçi farkındayız adı belirsiz bir yanlışın acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarışın yansımaz oldu aydınlığı yüzüme haftalardır yazdıklarında bile gizli bir uzaklık vardır eylem bir dağıldı mı bütün boğazlar daralır ben başka bir erkek olurum o başka bir kadın) (Tutuklunun Günlüğü, 1973)
Attila İlhan



     www.intersiir.com  <---  Şiir alemine geçit...