|
1/1 |
|
Ankara
|
|
|
Ankara
Ezik düşüncelerimin başkenti sitemim sana
adamakıllı kızgınca merhaba
ey ankara, hey ankara!
üşüyen yıllarımın sahte yarası.
umutların baş belası, yorgunluğun en âlâsı
ve sisteminle yorulan emeklerin son yuvası
sendin beni sevindiren, sevdiren, sana bağlayan dost yapan
ve kaldırımlarına tükürmeme izin veren.
sendin kirli güllerinden bol bol koklamama müsaade eden.
Soğuk sabahlarında indiğim cinnah yokuşunu
sen mesken eylemedin mi tozlu tabanlarıma
yorulduğum zaman sen ikram ettin sıcacık buharlı çayını
kuğulu parkında...
öylesine muhabbetine dertleşircesine
ve ısınırcasına içtim kuğularla...
sisli yollarında sen sundun en sıcak
en istekli kadınların sen üstlendin ya muhabbet tellallığımı.
kuşların hepsi suskun, hepsi cansız, hepsi yorgun.
bildiklerimden çok farklı.
esareti özlemişler, özgürlüğün içerisinde.
ağaçların çıplak ağır gelmiş taşıdığı yapraklar.
belli ki dayanamamışlar ihanetine ve sana
hepsi ezik hepsi yalnız.
yoların merhabayla elvedayı diyemez olmuşlar.
artık bende dayanamıyorum ihanetine ve sana.
tat vermiyor buharlı çayın sıcak kadınların.
unutamayacağım tek şey senden bana kalan.
yaşadığım ve yaşattığım
azda olsa şiir tadında şahlanan yorgun anılarım.
unutmadım seni ama bir ömürde yaşatmayacağım.
gelirsen ağırlarım seni ben de izin veririm sana
tükürmen için kaldırımlarıma.
koklatırım temiz çiçeklerimi gerçek ve özgür
güvercinlerimi gösteririm sana.
ve gelişine merhaba gidişine elveda diyen yollarımı.
küs değiliz ankara ama...
ama dost da değiliz ya...
(19.11.1998)
Yücel Işık
|
28 |
defa okundu |
1 |
defa tavsiye edildi |
0 |
defa yorumlandı |
2
|
üye antolojisine eklendi |
|
|
|
|
|
|
|
|