Şiir alemine gecit...  İBRAHİM SADRİ

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
4/6

Aldırma Reis

Eğer

İstanbul'a Kar Yağıyordu...

Kırmızı Araba...

Nan Gibi

Yalan


Benzer konulu şiirleri görmek için tıklayın.

Ben Sokak Çocuğuyum

Savaş Çocuk ve Anne!!

Mezopotamya

Çocuklar

Oğlum









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Kırmızı Araba... Süleyman karabıyıklı bir işçidir ve bu karabıyıklı süleyman'ın hikayesidir iş bulduğu günlerde evine dik dönmekte ve götürdüğü ekmeği yemektedir karısı neriman ve oğlu cevahir'le birlikte ne kadar zalim esse de rüzgarı ne kadar belini bükse de ekmek parası aslan gibi bir adamdır işçi süleyman Onun cevahir'i vardır cevahir altı yaşındadır çünkü gözleri çakmak çakmaktır çünkü süleyman'a bir başka bakmaktadır Bir pazar sabahı tutar babası süleyman cevahir'in elinden ve yanında kader yoldaşı karısı neriman çıkarlar gezmeye İstanbul'u inadına bir yol düşünür süleyman ulan bu bahtı kapalı kentte yürümek de parayla değildir elbette üstelik neriman'a hanidir istediği o naylon terlikle canından özü cevahir'ine bir gazozla bir simidi alabilecek kadar parada vardır cepte Yürürler İstanbul şehrinin kalbine önce neriman'ın naylon terliği alınır bir seyyardan sonrada beğenirler simidi en hasosunu umutları cevahire anlatır işçi baba süleyman iş ararken adım adım arşınladığı sokakları bak cevahir işte şu yenicami hem cami hem güvercinlerinin bakması nasılsa bedavadır bak cevahir şu dumanı tüten vapur şu çığlık çığlığa ağıt yakanlar martılarıdır hem vapurun dumanı hem vapurun düdüğü de bedavadır bak cevahir şu uzakta görünen de köprü geçmesi değilse de onun da bakması bedavadır o pazar günü karabıyıklı işçi süleyman karısı can yoldaşı neriman ve gözleri çakmak çakmak olan oğulları cevahir gezerler İstanbul şehrini böyle bedava ve birden mumun alevi söner İstanbul'un yalanı biter nasıl olur bilinmez takılır cevahirin gözü bir oyuncakçı vitrininde pırıl pırıl yanan kırmızı oyuncak arabaya döner karabıyıklı dağ gibi babası süleymana bana şu kırmızı arabayı alsana baba alsana be süleyman canına can parçana bir oyuncak araba alamayacaksan eğer yuh olsun sana nasıl olsa babası onu çok sevmektedir işin belası küçük cevahir bunu bal gibi bilmektedir bir vitrindeki kırmızı arabaya bakar süleyman bir karısı nerimana sonra takılır gözleri cevahir'in gözlerindeki umuda inadına ulan alt tarafı bir oyuncak araba dünya yansa yorganın yok içinde süleyman alem çökse üstüne hayıfın çok süleyman bakarsın cepteki son gazoz parasına cevahirin o kocaman umuduna yakışır şu kırmızı araba bırakır karısı neriman'la cevahiri dışarda girer iflah etmez umutla dükkana sorar kara bıyıklı dağ gibi süleyman usta şu vitrindeki nazlı gelin şu zalimin ışıltısı şu bahtımın karayıldızı şu İstanbul ağrısı şu cevahir'in çakmak çakmak gözleri şu kırmızı araba kaç para bir süleymana bakar adam bir arabaya çok para der hemşerim yani çok para süleyman cebinde bir gazoz parası yıkılmış bir dağ artığı bir tutam sonrası perişanlığı döner kapıya çıkmak için dışarı oğlu cevahir kırmızı arabayı getirecek babasını beklemektedir nasıl olsa babası ordan o kırmızı arabayla çıkacaktır nasıl olsa karabıyıklı dağ gibi işçi süleyman babasıdır yani cevahirin gözünde o dünyanın en güçlü dünyanın en zengin dünyanın en büyük adamıdır süleyman Ama süleyman eli boş çıkar dükkandan hani kırmızı araba sorar hesap bulutlar dağa nasıl desin süleyman nasıl desin adam yüreği ben onu sana alamadım benim ona param yetmedi diye başlar ağlamaya cevahir başlar bulutlar ağlamaya yanar yerin yedi arzı ve güvercinler kalbi başlar kanamaya ulan İstanbul yanar içinde süleyman'ın sorar cevahir hani baba hani kırmızı araba martıları gösterir süleyman bak ne güzel uçuyor cevahir martılar havada boşver kırmızı arabayı baksana bakmaz martılara cevahir bakar yangın gibi arabaya ama bak der süleyman ne güzel uçuyorlar martılar havada cevahir bir çocuktur küçük yüreğinde yer çoktur takılır gözü martılara gözünden sel olup akan kan rengi yaşlarını siler evet der ne güzel uçuyor martılar havada ve unutur gider cevahir kırmızı arabayı unutur gider dalar gözleri martılara cevahir unutur unutmasına ya karabıyıklı dağ gibi işçi baba süleyman ömür boyunca unutmaz o kırmızı arabayı her gece döşeğine yattığında uyumak için gözlerini kapadığında demir lokma gibi bir kırmızı araba takılır durur kursağına bütün ömrü boyunca işte bu karabıyıklı süleyman'ın hikayesidir ve herkesin bir yerine bir gün bir süleyman acısı değmiştir İbrahim Sadri



Yorum, eleştiri, görüş, bilgi vb.

HER ZAMAN Kİ GİBİ BİR İBRAHİM SADRİ KLASİĞİ
BİR ZAMAN DEĞİL HER ZAMAN İNSAN BİR SÜLEYMAN OLUR BEN İBRAHİM SADRİ DEN BU TÜR ŞİİRLERİN DEVAMINI BEKLİYORUM HERKESE BOL MARTILI GÜNLER

  HAYDAR ALUÇ - 9.26.2001 - 06:08    

yuregim tuhaf oluyor bu şiirle kısaca MÜKEMMEL

  hakan durakoglu - 5.18.2002 - 07:46    

Bu şiir için sizde yorum, eleştiri, bilgi vb. eklemek isterseniz tıklayın.

99
defa okundu
2
defa tavsiye edildi
2
defa yorumlandı
17
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
yapılan yorumları oku
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
Şairinin sesinden şiirlerin mp3 ünü DİNLE
En son okuduğun şiirlerin listesini görmek için TIKLA
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.