Şiir alemine gecit...  MEHMET AKİF ERSOY

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
5/16
Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Uyan

Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?

Zulmü Alkışlayamam

Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak...

Bayram

Bir Gece

Bülbül

Çanakkale Şehitlerine

Fatih Kürsüsünden

Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Henüz bu şiir için konu belirlenmemiş. Bu yüzden benzer konulu şiirler listelenemiyor.

Konusunu EKLE









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Bayram Gelin de bayramı Fatih'te seyredin, zira Hayale, hatıra sığmaz o herc ü merc-i safa, Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan Tutun da, ta dedemiz demlerinden arta kalan, Asırlar ölçüsü boy boy asalı nesle kadar, Büyük küçük bütün efrad-ı belde, hepsi de var! Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar, İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar, Biraz gidin; Kocaman bir çadır... önünde bütün, Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için Nöbetle bekleşiyorlar; acep içinde ne var? "Caponya'dan gelen insan suratlı bir canavar!" Geçin: sırayla çadırlar, önünde her birinin. Diyor: "Kuzum, girecek varsa durmasın girsin." Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir ilan, "Alın gözüm buna derler..." sedası her yandan. Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele: Gelen yapışmada bir, mutlaka o saplı tele, Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi İnince binmede artık onun da hemşerisi: "Hak okka çünki bu kantar... Frenk icadı gıram Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam." "Muhallebim ne de kaymak! "Şifalıdır macun!" "Simit mi istedin ağa!" "Yokmuş onluğun, dursun." O başta: Kuskunu kopmuş eğerli düldüller Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar, Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar; Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer... Ferag-ı bal ile birden geviş getirmedeler, Koşan, gezen, oturan, maniler düzüp çağıran. Davullu zurnalı "dans" eyliyen, coşup bağıran, Bu kainat-ı sürurun içinde gezdikçe, Çocukların tarafındaydı en çok eğlence, Güzelce süslenerek dest-i naz-ı maderle, Birer çiçek gibi nevvar olan bebeklerle Gelirdi safha-i mevvac-ı ıyde başka hayat... Bütün sürur u şetaretti gördüğüm harekat, Onar parayla biraz sallandırdılar... derken, Dururdu "Yandı!" sadasiyle türküler birden, - Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de, - Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de. "Deniz dalgasız olmaz Gönül sevdasız olmaz Yari güzel olanın Başı belasız olmaz! Haydindi mini mini maşallah Kavuşuruz inşallah..." Fakat bu levha-i handana karşı, pek yaşlı, Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı, Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor. Gelen geçen "Bu niçin ağlıyor?" deyip soruyor. - Yetim ayol... Bana evlat belasıdır bu acı Çocuk değil mi, 'salıncak' diyor... - Salıncakçı! Kuzum, biraz da bu binsin... Ne var sevabına say... Yetim sevindirenin ömrü çok olur... - Hay hay! Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine Katıldı ağlamıyan kızların şetaretine. Mehmet Akif Ersoy



37
defa okundu
1
defa tavsiye edildi
0
defa yorumlandı
4
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
eleştiri, yorum YAP
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
En son okuduğun şiirlerin listesini görmek için TIKLA
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.