Şiir alemine gecit...  ERDEM BEYAZIT

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
4/26
Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Sebeb Ey

Soluyan Deniz

Soru

Sürüp Gelen Çağlardan

Şehrin Ölümü

Veda

Yok Gibi Yaşamak.

Birazdan Gün Doğacak

Bulmak

Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Henüz bu şiir için konu belirlenmemiş. Bu yüzden benzer konulu şiirler listelenemiyor.

Konusunu EKLE









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Şehrin Ölümü Giriş: Duvarlar çıkıyor önüme Şehrin mahpus yüklü duvarları Hiçbir sır kalmamış ardında hiçbir duvarın Nereye gitti diyorum benim elbisem nerede Şehir soyunmuş diyor biri Şehrin elbisesini çalmışlar Bütün şehir çöküyor yüzünde bir insanın Şehir boğuluyor içinde insanların kan gibi bir sesle Mor bir kabus çöküyor üstümüze Parkta son ağaç da ölüyor intiharı hatırlatan bir ölümle Veda çizgisi Kalabalık toplanıyor büyük meydanlara ------------------------ Aşka veda İnsanlar geçiyor yollardan ------------------------ İnanca veda Şehir kapanıyor içine ------------------------ Toprağa veda Dolaşıyor bir heykelin taştan eli üstlerinde insanların Kuşlar göç ediyorlar bulutlar göç ediyorlar Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların ------------------------ İnsana veda Bir gezgin adam Bir adam belki de en çok bir rüzgardır şimdi Sisli yabancı gölge gibi gezgin bir rüzgar Şehri bir yabancı gibi dolaşıyor Şehrin mabetleri bir bir tükeniyor Başlıyor içinde sonsuz susuzluk Avuçların içi terliyor. Kaos Kirli yollar kapansın sular akmasın deniz sığmasın kabına Gün batmasın aydınlatsın yüzlerde umutsuz mahkumluğu Makineler çalışsın taşlar yarılsın ortalarından Anneler ağlamasın çocuklar gülmesin Gök çöksün toprak başkaldırsın su sussun Ağaçlar durmasın bütün saatler dursun Durmasın ulu rüzgar şehri göklere savursun. Durum Makinalar bir elin baş parmağını çarmıha geriyorlar Akıl bir akreptir intihara hazır. Anı Bizim ellerimiz vardı şimdi onlar nerede Kadife gibi okşardık çocuk yüzlerini şimdi onlar nerede Şehirde evler olurdu sıcak odaları olurdu evlerin Sığınacak yatakları olurdu bu bizim yatağımız derdik Bayram günleri donanırdık su gibi yumuşardı yüreklerimiz Camilere dolardık tüm olmaya ererdik Biz vardık şimdi o biz nerede. Bitiş O en öksüz köşesine sığındığımız yalnızlığın Yalnızlığın teselli çiçekleri üstümüze Göçen son kuşların sedef gagalarından dökülür Şehir bir mahşer gibi içimizde ölür. (İstanbul, 1968) Erdem Beyazıt



19
defa okundu
1
defa tavsiye edildi
0
defa yorumlandı
2
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
eleştiri, yorum YAP
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
En son okuduğun şiirlerin listesini görmek için TIKLA
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.