Şiir alemine gecit...  NAZIM HİKMET

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
9/122
Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Giderayak

Gövdemdeki Kurt

Gözlerimiz

Gözlerin

Güneşi İçenlerin Türküsü

Güz

Hasret

Hasret

Herkes Gibi

Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Henüz bu şiir için konu belirlenmemiş. Bu yüzden benzer konulu şiirler listelenemiyor.

Konusunu EKLE









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Güneşi İçenlerin Türküsü Bu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü ! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgarlara bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor saha kalkan atlarını! AKIN VAR GÜNEŞE AKIN! GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN! Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların gözyaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarca kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! AKIN VAR GÜNEŞE AKIN! GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN! Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neşemiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler dövüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! AKIN VAR GÜNEŞE AKIN! GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN! Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tutuyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak otuyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor!.. Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! AKIN VAR GÜNEŞE AKIN! GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN! TOPRAK BAKIR GÖK BAKIR. HAYKIR GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜNÜ, HAY-KIR HAYKIRALIM! (1924) Nazım Hikmet



45
defa okundu
1
defa tavsiye edildi
0
defa yorumlandı
4
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
eleştiri, yorum YAP
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
Şairinin sesinden şiirlerin mp3 ünü DİNLE
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.