Şiir alemine gecit...  SEZAİ KARAKOÇ

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
11/33
Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Leyla Köşesi

Mona Roza

Perili Şiir

Ping-pong Masası

Pişmanlık Ve Çileler

Sabun Yaşı

Samanyolunda Veba

Sepet

Sessiz Müzik

Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Henüz bu şiir için konu belirlenmemiş. Bu yüzden benzer konulu şiirler listelenemiyor.

Konusunu EKLE









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Pişmanlık Ve Çileler Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür Bir odun parçası aydınlatır ocağı Annesi ateşin önünde perişan Annesi ateşin içinde hür Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür Yağmurlar sırtıyla sırtım arasındadır Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın Kalbimi bin parçaya böldü divane sır Sesi geliyor sesi, günahkar çocuklarım Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın arasındadır Benim boyum ufak onun da ufaktı Kıvırcık saçlarından öpmediğim için onu Onun bu ocakta yanan toprağı Her gece rüyamda avuçlarımı yaktı Benim boyum ufak onun da ufaktı Benim gözlerim yeşildir onun kara Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara Annesinin başı elleri arasında Parmağında aydınlık günlerden kalma yüzük Bir fotoğraf asılıdır duvarda Aynaya, geceye, maziye dönük Annesinin başı elleri arasında Bir tüfeğin burnu havadadır Ateş almak üzeredir mermisiz Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım Siz beni ne anlarsınız... siz... Bir tüfek ateş almak üzeredir mermisiz Bir saman çöpüne tutunmuş kızların Eteğini ben çektim Neyleyim göğsümü Karacadağ'ın sert rüzgarı doldurmuş Annemden ben ilk sütü Geyve'de içtim Ankara'ya Çataldağ'a bir zindandan gül vurmuş Az kalsın ben ölecektim Bir saman çöpüne tutunmuş kızların Kediler halıları parçalıyor Kırmızı bir ışık düşüyor yere Annemin dizinde derman yok Hükmedemiyor insan ruhuna ateş Rüzgar hükmedemiyor incecik perdelere Kediler halıları parçalıyor Ateşte sarı gül açan saksılar Kızarmış bir ekmek gibi duruyor Kulağıma garip sesler geliyor Kuş yumurtasından çıkan insanlar Ahırda bir ata eyer oluyor Kulağıma garip sesler geliyor Ben bir şarkı bir türküyüm Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm Beni bir azizin nefesi uçurur Kalbimde Allah'ın elleri durur Cici ayaklarım ilikli bağlı Ben onun sılası kendimin gurbetindeyim Ben azizin hasreti Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm Benim gözlerim yeşildir, onun gözleri kara Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara Ocak sönüyor ateş kül oluyor Annesinin saçları beyaz Annesi saçlarını yoluyor Ateşin içinde gül açılmış Servi büyür, ardıç büyür, çocuk büyür Annesi ruhunda ruhuma eğilir Sineklerin kanadını ısıtan Bir güneş toprağı yarıp çıkacak Kadınlar sansa da yaşadığını Sarkısız kaldıkça yaşayamayacak Kadınları sarkılır, akrepler aydınlatır Kadınları sarkılır, zahirlar aydınlatır Artık ben gideceğim ata eyer vuruyorlar Hatıralarımı birer birer yakacağım Entarimi parça parça edip Zehirli kirpilere bırakacağım Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp Göğsüme siyah bir gül takacağım Batan güneşe doğru kurşunlar sıkıp Kendimi boşluğa bırakacağım Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım Siz beni ne anlarsınız... siz... Artık ben gideceğim atım kişniyor Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz bir deniz Beni onun gözleri çağırıyor duramam, duramam Benim gözlerim yeşildir ah... onun gözleri kara Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara Sezai Karakoç



40
defa okundu
2
defa tavsiye edildi
0
defa yorumlandı
7
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
eleştiri, yorum YAP
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.